10 Aralık 2009 Perşembe

bekleme yapma, ilerle!

bu sabah yine zamanin emrettigi her zamanki saatte kalktim. ama okulu kiriyormus gibi kalktim, aceleci davranmadim.. bi fincan kahve pisirip evde kendime birazcik zaman tanidim..

bencilligim icinde gecen birkac on yilin ensesinde bir muhasebeci gibiyim. nedense etrafimda gordugum herkes de kendi hayatlariyla ilgili oyle..

sokaga kis aylarinda sabahin korunde ciktigimda hep gozlerim yasarir ve aglarim. ve bu dogal fizyolojik tepkime hep psikolojik bir anlam yuklerim: su an bu saatte ve bu anilikte sokakta olmamaliydim diye kendime eziyet ederim..

yaptigim minicik aktivitelerin reklami pesinde degilim... cunku bunlar gunluk hayatin icinde minik minik masturbasyonlar.. ve asla tam olarak yetmeyeceker, sadece oyaliyorlar...

bu hayatin boyle gecip gidecegine inanamiyorum ve buyuk adimlar atmaktan aciz bu bacaklara kiziyorum..
dun izledigim bir filmde soyle birseyler diyorlardi: nasil adim attigini durup dusunursen bunu anlayamazsin, ve durup bunu anlamaya calisirken adim atamaz hale gelip, oylece kalirsin... ya da buna benzer birseyler iste..
evet galiba fazla dusununce hareket kabiliyetini gercekten olduruyorsun.. dusunmeden sadece yapmak lazim belki de.

aferim bana
iyi geceler.....
saglicakla,
funda.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

ben de "bu hayatin boyle gecip gidecegine inanamiyorum" ama sonra da ne olacaktı ki diyorum?
sanırım basbaya tatminsizlikten, hicbir secenek yeteri kadar dogru ya da iyi gelmiyor..
ya da yazdıgın gibi dusunup dusunup boyle, bisey yapacaksak da yapamıyoruz, hamlet sendromu gibi bisey bu sanırım..
iste boyle de yazarım kendime not gibi, sadece ka-tı-lı-yo-rum desem daha temiz olcaktı sanırım ya da o. likes this;)

o.

bahadir dedi ki...

çoktandır okuduğum en güzeliydi fundik...

fundamental dedi ki...

tesekkur ederimm bahadircim :))

abdullah alkan dedi ki...

aferm bi neşeli sayfa vardı...